152: Slow News in Turkish: Gündem
Gündemden haberleri aktardığımız bu bölümde "Rusya'nın doğusunda 8.8 şiddetinde deprem", "Tayland ile Kamboçya sınır çatışmalarının ardından ateşkeste uzlaştı" ve "Japonya'da 41.2 dereceyle ülke tarihindeki en yüksek sıcaklık" gibi haber başlıkları var. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro Emin: [0:23] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Bu bölümümüzde sizlere dünya gündeminden haberleri yavaş bir şekilde aktaracağım. Podcastlerimizden çok daha verimli yararlanabilmek için easyturkish.org/membership adresine gidip podcast kademesine abone olabilirsiniz. İlk haberimizle başlayalım. Rusya'nın doğusunda 8.8 şiddetinde deprem Emin: [0:59] Moskova saatiyle gece 03.00 sıralarında Kamçatka'da 8.8 büyüklüğünde deprem yaşandığı ve bunun bölgede 1952 yılından beri meydana gelen depremlerin en şiddetlisi olduğu bildirildi. Rusya'nın kuzeydoğusunda çarşamba sabahı meydana gelen bu deprem, Amerika Birleşik Devletleri'nin Alaska ve Hawaii eyaletlerinde ve Japonya'da tsunami uyarıları verilmesine sebep oldu. Merkez üssüne yakın bölgelerde maddi hasar oluştu ve halk tahliye edildi. Yerel yetkililerden alınan bilgilere göre ilk belirlemelerde herhangi bir can kaybı yaşanmadığı bildirilirken birçok bölgenin tahliye edildiği öğrenildi. Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
151: İstek değil, cesaret meselesi
Bu bölüm kendini sürekli erteleyenler için içten bir davet! Bu bölümde “başlamak” neden bu kadar zor geliyor, gerçekten neyin korkusunu yaşıyoruz, bunu konuşuyoruz. Başarı mı korkutuyor bizi, yoksa yine o tanıdık mükemmeliyetçilik mi araya giriyor? Biraz dertleşiyoruz, biraz da cesaret toplamak isteyenlere yol arkadaşlığı yapıyoruz. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro 1- Emin: [0:22] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Emin. 2- Emine: [0:28] Ben Emine. 1- Emin: [0:29] Nasılsın Emine abla? 2- Emine: [0:30] İyiyim. Biraz yorgunum Emin. Sen nasılsın? 1- Emin: [0:33] Ben de iyiyim. Neden yorgunsun? 2- Emine: [0:35] Biraz ağır bir spor yaptım bugün. Ondan yoruldum. Bir de çok sıcaktı bugün hava. 1- Emin: [0:40] Evet. 2- Emine: [0:41] Sen de hissetmişsindir. 1- Emin: [0:42] Bu ara İstanbullular olarak, genel aslında Türkiye olarak, anormal sıcaklarla mücadele ediyoruz. 2- Emine: [0:48] Maalesef. 1- Emin: [0:48] Gün içerisinde 40 dereceler, 45 derecelere kadar çıkıyor hava sıcaklığı. Siz de dikkat edin özellikle bol sıvı tüketmeye. Çünkü gerçekten çok riskli bir durum da var ortada. 2- Emine: [1:00] Öyle maalesef ya. Bir de sadece sıcakla boğuşmuyoruz. Aynı zamanda bir sürü orman yangını vesaire de çıkıyor. Onlar da biraz can sıkıcı haberler oluyor. İnşallah bir an önce şu sıcaklar biter diyelim. 1- Emin: [1:15] Evet, umarız orman yangınları da gerçekten bir an önce son bulur. 2- Emine: [1:19] İnşallah. Başlamak istek değil, cesaret meselesi 1- Emin: [1:20] Evet, o zaman biz konumuza girelim. Günümüzde, ben de dahil birçok insanın yaşadığı bir durumdan bahsedeceğiz bugün. Bir şeyler yapmak istiyoruz ama ya ilk adımı ya son adımı atma konusunda yeterli cesareti gösteremiyoruz. Bununla ilgili biraz konuşmak istiyoruz. Yani bir şeyleri istemeyen bu dünyada hiç kimse yok. Kimileri başarıyor, kimileri başaramıyor, kimileri hiç denemiyor bile. Burada işin kilit noktası cesaret bence. Bir şeyleri yapmaya cesaret gösterebilmek. Bunun üzerine konuşalım istiyorum. Sen kendini nasıl tanımlarsın? Kendini nereye koyarsın böyle bir konuda? Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
150: Enlerimiz
Bu bölümde bol bol en sevdiklerimizden konuştuk! ❤️ En sevdiğimiz yemekler, tatlılar, şehirler, ülkeler, diziler, filmler, şarkılar ve daha fazlası… İki kardeş olarak (Emin ve Emine) bazen aynı şeyleri çok sevdiğimizi fark ettik, bazen de ne kadar farklı düşündüğümüzü! Peki ya siz? Bizimle aynı fikirde misiniz, yoksa tamamen zıt kutuplarda mısınız? 💭 Bölümü dinledikten sonra kendi “en sevdikleriniz” listesini yapmayı unutmayın! Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Show Notes If you'd like to check out the things we mentioned in the podcast: The recipe for Emine’s favorite soup (https://youtu.be/fltXCe7KXEA?si=T0oKtTvJQ8xRR5-p&t=56) Our favorite dessert: Sütlaç (rice pudding) (https://tr.wikipedia.org/wiki/Sütlaç) Emin’s all-time favorite song (https://youtu.be/tYHcf8Q-vdI?si=7idT7Y8nPRlMCm7w) The song that always lifts Emin’s mood (https://youtu.be/U_hyzmm35TY?si=iOtvi_8kpON9iLrl) Emine’s favorite singer (https://youtube.com/playlist?list=PLNwOtnpf9tpyOzQxPh-MwC5VCCKNyoEvc&si=p3KzbwPStxeNF1dT) Our favorite city (https://share.google/OcFHUoIZCAiSIqmAD) Transcript Intro 1- Emin: [0:22] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Emin. Bugünkü bölümümüzde Emine ablamla beraberiz. Nasılsın Emine abla? En Sevdiğimiz Şeyler Listesi 2- Emine: [0:31] İyiyim Emin. Sen nasılsın? 1- Emin: [0:33] Ben de iyiyim. Teşekkür ederim, 150. bölüme gelmişiz. Dile kolay. 2- Emine: [0:38] Yani başladığımız an dün gibi. 1- Emin: [0:41] Evet. Üç yıldan fazla oldu herhâlde. 2- Emine: [0:43] Üç yıla yaklaştık mı? 1- Emin: [0:45] Aralarda bazen çekmediğimiz bölümler oldu. Onları da hesaba katınca herhâlde üç yıl oldu. 2- Emine: [0:49] Evet. 1- Emin: [0:50] Hatta tam üç yıl galiba ya. 2- Emine: [0:51] Galiba ya. Yine bir yaz dönemi başlamıştık diye hatırlıyorum. 1- Emin: [0:55] Evet. Zaman ne kadar hızlı geçiyor gerçekten... 2- Emine: [0:57] Kesinlikle katılıyorum. 1- Emin: [0:59] Evet, bu bölümümüzde enlerimiz hakkında konuşacağız. Birkaç soru hazırladık birbirimize. Beraber, kendimizi, birbirimizi daha iyi tanıyacağız bu bölümde. Evet... O zaman direkt girelim mi konuya? 2- Emine: [1:11] Olur başlayabiliriz. En sevdiğimiz yiyecek ve içecekler 1- Emin: [1:12] Türk olarak tabii ki en sevdiğimiz yiyecek ve içeceklerden başlayacağız. Başka... Aksi düşünülemezdi. 2- Emine: [1:18] Kesinlikle aksi düşünülemez. Ve zor bir soru bence bu bir Türk için, seçim yapmak. 1- Emin: [1:23] Ya kesinlikle öyle. En sevdiğin yemek mesela. Ben direkt konuya girmek istiyorum. Çünkü net bir cevabım yok benim bu soruya. Benim en sevdiğim yemek, tatlı, içecek çok yok biliyor musun ya? Birden fazla var yani. 2- Emine: [1:37] O şekilde, tamam. 1- Emin: [1:39] Yani böyle favori konumunda olacak, hepsinden çok sıyrılan bir yemek tercihim yok maalesef. 2- Emine: [1:46] Ben de karar vermekte çok zorlanıyorum. Ama böyle biraz ayrım yapabiliyorum. Çorba, en sevdiğim çorba şu... Falan gibi şeyler söyleyebiliyorum. 1- Emin: [1:54] Kategori kategori. 2- Emine: [1:55] Evet biraz öyle ilerleyebiliyorum ama onun dışında şöyle çat diye "Şu yemeğe bayılırım. En sevdiğim bu yemek." diyemem ben de. 1- Emin: [2:04] Evet. Ya bu yemek yemeyi sevmemeyle alakalı değil. 2- Emine: [2:07] Çok sevmekle... Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
149: Yetişmeye çalışırken hayatı kaçırıyor muyuz?
Bugünün temposu kimseye nefes aldırmıyor. Her şey hızla değişiyor, yetişmemiz gereken işler, mesajlar, hedefler bitmiyor. Ama bazıları bu hıza direnmeyi seçiyor. Yavaş yaşam gerçekten mümkün mü? Yavaşlamak bir lüks mü, yoksa ihtiyaç mı? Bu bölümde Emin ve Emine hızlı yaşam kültürünü, dijital dünyayı, kıyas baskısını ve sadeleşmenin yollarını konuşuyoruz. Belki de hayatın ritmini yeniden bulmanın zamanı gelmiştir. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro 1- Emin: [0:00] Sabah gözümüzü açar açmaz başlayan o koşuşturma. Mesajlar, toplantılar, sorumluluklar, yapılacaklar listeleri, hayaller... Üstüne üstlük her şeyin arasında durmak suç gibi hissettiriyor. Ne zaman gerçekten nefes aldık? Ne zaman hiçbir şey yapmadan sadece var olmanın tadını çıkardık? Bu bölümde yavaş yaşam kavramını konuşacağız. Bu hız çağında yavaşlamak mümkün mü? Yavaş yaşamak tembellik mi? Yoksa bilinçli bir tercih mi? Ve asıl soru, bu kadar koştururken nereye gidiyoruz? Eğer siz de zamanın nasıl geçtiğini anlamadan günleri tüketiyorsanız, belki bu bölüm size biraz durmak, düşünmek ve kendi ritminizi hatırlamak için bir fırsat sunabilir. Hazırsanız önce derin bir nefes alalım. Çünkü bu kez acelemiz yok. O zaman başlayalım. 1- Emin: [1:06] Nasılsın Emine abla? Nereye yetişmeye çalışıyoruz? 2- Emine: [1:07] İyiyim Emin. Konuşmanı dinledikten sonra daha iyi oldum. Sanki böyle bir meditasyona başlayacakmışız gibi hissettim. İyi geldi söylediklerin. Sen nasılsın? 1- Emin: [1:17] Ben de iyiyim. Bugün acelemiz yok. Sakin ve rahat bir bölüm çekeceğiz beraber. Biraz hayatın koşuşturmacasından uzaklaşıp kendimizi dinleyelim. Neden bu kadar hızlıyız? Ne yapıyoruz? Nereye gidiyoruz? Nereye yetişmeye çalışıyoruz? 2- Emine: [1:32] Evet İstanbul gibi bir şehirde yaşarken bu biraz gerçekten çok zor ama umarım başarabiliriz. 1- Emin: [1:38] Evet. Sen kendi hayatını değerlendirdiğinde sürekli bir şeylere yetişememe hâlinde mi hissediyorsun kendini? 2- Emine: [1:46] Ya ben kendimi aslında topluma kıyasla çok hızlı yaşıyor olarak görmüyorum. Genel olarak yapısal olarak daha sakin bir insanımdır ve yavaş hareket ederim bence. Çevreme ve aileme kıyasla diyeyim. Ama İstanbul'da yaşadığım için bu yavaşlık da gerçekten bana bir şeyleri kaçırıyormuşum hissiyatı veriyor. Yani hani herkes sürekli bir sürü bir şey yapıyor ama sen daha az şey yapıyorsun vesaire... Bu tarz şeyler biraz bana bir şeyleri kaçırıyormuşum hissiyatı veriyor. Sende durum nedir? Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
148: Reading in Slow Turkish: Trabzon
Bu bölümde Emin, yavaş ve anlaşılır bir konuşma hızıyla Trabzon’un tarihinden, önemli yerlerinden ve mutfağından bahsediyor. Karadeniz’in incisi Trabzon’u daha yakından tanımak isteyenler için keyifli bir dinleme! Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro Emin: [0:23] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Türkiye'den bir şehir tanıttığımız serimize hoş geldiniz. Dördüncü şehrimiz Trabzon. Türkiye'nin şehirleri: Trabzon Emin: [0:40] Karadeniz Bölgesi'nin doğusunda yer alan bu şehrimiz "şehzadeler şehri" olarak anılır. Evliya Çelebi Trabzon için şöyle demiş: "Bu şehre küçük İstanbul denilse yeridir. İrem bağları gibi süslü bir şehirdir burası." Fatih Sultan Mehmet ise Trabzon'u kuşattığı vakit şöyle söylemiştir: "Trabzon fethedilmeden, İstanbul fethedilmiş sayılmaz." 4000 yıllık tarihî geçmişiyle birçok imparatorluğa ev sahipliği yapan Trabzon'u Fatih Sultan Mehmet fethetmiştir. Kanuni Sultan Süleyman'ın da doğum yeridir. Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership