Hacivat (Soldan girer.)
Hacivat: Vay Karagözüm, canım efendim, devletlim, sultanım, günaydın!
Karagöz : Hay, bostan kuyusunun dibinde kalaydın!
Hacivat: Karagözüm, hayırlı sabahlar olsun!
Karagöz : Leş kargaları iki gözünü oysun! (Vurur)
Hacivat: Aman Karagözüm, bana niçin vurursun? Ben sana güzel, hayırlı sabahlar diledim.
Karagöz : Hasta yatıyordum, kafamı ütüledin.
Hacivat: Niyetim akıl danışmak, yenemediğim bir güçlüğü yenmekti. Gece uykularım kaçtı. Düşündüm taşındım... Diyorum ki, bir iş çevirelim seninle...
Karagöz : Çeviririz. Ama çevirdiğimiz bütün işler, sonunda arap saçına döner.
Hacivat: Hayır, dönmez gözümün elifi.
Karagöz : Şeytan diyor, gırtlakla şu herifi!
Hacivat : Çok düşündüm, kazın ayağı öyle değil bu sefer.
Karagöz : Peki nasılmış? Çıkar ayakkabını göster!
Hacivat : Karagözüm, gece aklıma gelen öyle bir iştir ki, Allah inandırsın, azıcık bir emekle küpünü dolduracak, paraya para demeyeceksin.
Karagöz : Daha dırlanırsan, köteği yiyeceksin! (Vurur)
Hacivat : Ben bu tokatları, girişeceğim işin hatırı için yiyorum, yoksa yemem.
Karagöz : Kırk yıllık sansara kurnaz tilki diyemem.
Hacivat : Karagözüm, sen hiç sinema bilir misin?
Karagöz : Bilirim.
Hacivat : Doğru söyle, hiç sinemaya gittin mi?
Karagöz : Gittim.
Hacivat : Nasıl bir yerdir?
Karagöz : Karanlıktır.
Hacivat : Tamam, bunu bildin. Peki, insan sinemaya niçin gider?
Karagöz : En başta, elbette, gözünü gönlünü eğlendirmek için gider.
Hacivat : Hisse kapmaz mı?
Karagöz : Kapar.
Hacivat : İbret dersi almaz mı?
Karagöz : Alır.
Hacivat : Peki, bir film çevirsek, o hisseyi, ibret dersini veremez miyiz?
Karagöz : Veremeyiz.
Hacivat : Niye?
Karagöz : Sende tıraş çok, bende okuma yazma yok.
Hacivat : Bak Karagözüm, biraz düşün; her filmin içine bunca çarşı pazarı neden koyarlar?
Karagöz : Koyarlar ki Hacivat, bu ölümlü dünyanın ucunda pazar var, pazarlık var. Her şey uyuşmaya bakar.
Hacivat : Bak, nazar değmesin, bu işin olacağına senin de aklın kesti. Şimdi sıra, "Hicran Yarası" adlı bu filmin prodüktörünü, rejisörünü, senaristini ve baş artistini bulmaya geldi.
Karagöz : Saydıkların nedir? Anlayamadım.
Hacivat : Çevrilecek filmin yapımcısı, çekim- cisi, yazıcısı, yönetmeni, baş oyuncusu. Sıra bunları bulmaya geldi.
Karagöz : Saydıkların olmadan film çekilemez mi?
Hacivat : Çekilemez.
Karagöz : (Üzerine yürür) Sen şöyle uzak dur, ben çekerim.
Hacivat : Çekemezsin.
Karagöz : Pilâvdan dönenin tahta kaşığı kırılsın, çekerim.
Hacivat : Karagöz, sen çıldırdın mı?
Karagöz : Saydıklarının hepsi ben olacağım.
Olamazsam, ya şu senin keçi sakalını, ya da şu benim top sakalımı yolacağım.
Mehmet SEYDA
Create your
podcast in
minutes
It is Free